Öne Çıkan Yayın

Çocuklarıma öğütler...

Karşısındakinde gördüğün suç, sendeki suçun cinsindendir. Önce o huyu kendi tabiatından atman gerek. Sendeki çirkin huy, sana onda göründü. ...

18 Ocak 2014 Cumartesi

Akademi(k)syen...

"Akademik" insanlar ne kadar takdir edilseler, yetmez bence.  Düşünsenize. Ülkeye yön veren her türlü gelişmenin arkasında onların emeği, katkısı var. Gerçek akademik insanlara helal olsun, selam olsun.  Peki nereden çıktı "akademisyen".  Kuzey Amerika'da var mıdır bu akademisyen sözcüğünün karşılığı bilmem ama İngiltere'de yoktu. Onun yerine "academic" kelimesini çok duydum. Çok akademik birisi (hayat tarzı, kişilik özelliği gibi). Öyleyse güzel Türkçe'mizde nereden, nasıl çıktı ve academic + technician = academician kelimesi, bilmiyorum.

Bir gün bir toplantıda panelist uzun ve sıkıcı vaaz veriyor. Bizde dinlemeye mecbur ense görmekten sıkılmışız. Aldık elimize kağıdı ve bir harf ekleyerek  a-k-a-d-e-m-i-s-y-e-n harflerini kullanarak 38 adet çoğu  lügatta faklı anlam içeren sözcük türettik. Ne geyik ti ama!

Eğer şakada türediği gibiyse akademi(k)syen olmak, hani düşünmek gerek biraz. Mesela bir h harfiyle oluyor sana "kahin", bir k harfiyle oluyor "...aka". Harf eklemeden "kin", "anemi", "kinyas", "aday", " amiyane", "takiye", iki p koyan "pespaye",  bir l ve a ile alsana "alaka". Ya da biraz zorlama bir İngilizce'yle "demian", "mean". Meslek özelikleri de çıkmıyor değil hani, "dakik", "kadim" ve "nadas". Neyse bu farazi kelime türevleri şakası akademik insanlarımızın değerine ve felsefesine gölge düşürmesin. Bu bir şaka dikkate almaya değmez.

Ama "verim" diye bir sözcük için a-k-a-d-e-m-i-s-y-e-n  e birden fazla harf ilavesi lazım. O da zor be kardeşim. İçinde cevap,  verim "nadas"ta. İnşallah benimki de  artacak bir gün.

Şu aralar çıkardılar h-index, z-index diye. Bunlarla akademik bir kişinin verimi ölçülmek isteniyor. Önce bir soralım, verim nedir ve neden ölçülmek isteniyor? Arkasında gizli bir amaç mı var? Sözde bilimsel dergiler yine reklam peşinde mi? Anglo-sakson dünyaya mı hizmet ediyoruz bilmeden yine?

İlk akademik dergi neydi? Yıl 1665 Denis de Sallo Journal des sçavans ı ilk batılı dergi olarak yayımlar. Ama bu dergi nedense 1903 yılına kadar akademik dergi sayılmaz. Akademik ne kardeşim. Her şeyin değeri neden zamanında değil öldükten sonra? Bilimsel dergiye ihtiyaç, neden? Sonrasında gerdeğe girmeye hazırlananlara özel tavsiyeler niteliğinde "yayın nasıl yapılır" reçeteleri.

Anlı-şanlı üst düzey itibarlı dergiler ilgili-ilgisiz yayınlarında bizden de makale kullan ısrarında, neden? Ha anlaşıldı. Etki faktörleri yükselsin. Modern kölelik peşindeler mi?. Beyler bayanlar farkında  mıyız? Cebinden paranı ayır. Bin bir zahmet araştırmanı yap. Bi ton azar işit, makaleye dönüştür. Eee sonra ver dergiye değerlendirsin. Hakaret de yiyebilirsin. Ya sabır.  Puan için katlan. Düzelt geri gönder. Sonra yayın evi senin makaleni "kendine ödemeli" paylaşımında kullansın. Açalım mı şu gözleri? Bilim için dergilere ihtiyaç var mı? Kibirlerinden bilimin gecikmesine neden oluyor mu biraz da bu dergiler?  Hele bir de ücretliler. Bilginin yayılmasına engel mi böylelikle bu dergiler? Sen de boş boş yutkun. O para kazansın sen avucunu başka işlere ayır. Yayın yapmanın amacı neydi, pardon? Bilginin ilerlemesi nasıl olacaktı? Bilgi neden herkesin erişimine ücretsiz, açık değil? Paralı olanlar mı bilim yapacak sadece? O zaman dağdaki çoban nasıl ressam olacak?

Bir makalenin etkisi nedir? Yani, bilimin insanı bir makale yayımlamış. Bunu binlerce kişi okumuş, böylece makaledeki bilgiyi kullanmış değil mi? Yahu düşündürtmek değil miydi bizim amacımız? Ancak öyle bir şey bulmuş ki bilimin insanı son noktayı koymuş. O konuda araştırma yapmaya gerek kalmamış. Burada o bilim insanı 0 atıf alıyor.

Bir başkası zaten günlük yaşamda olanı yazıya taşımış. Sağılacak koyun bulmuş, sağıyor. Tartışmaya açık bir konuda yayın yapmış. Pardon, pardon. Fikir kendine ait değil.  Bir başkasının yaptığı yayını kullanmış. Tabi ki fikir hırsızlığı değil ama ortaya yeni bir şey koymamış. Bir nevi "reprodüksiyon". Kendinden öncekini tekrarlamış. Sonraki de onun diğerini tekrarladığı gibi onu tekrarlayarak "tekrar" oyununa devam etmiş. Bu bilimin insanı almış yüzlerce tekrar atıfı. Şimdi kim bilime katkı yaptı?

Kalabalık kalabalığı çeker mantığıyla herkesin reprodüksiyon yaptığı konunun "revaç" avantajı var. Belki "I cite you", "you cite me" what a happy family?  "Scratch my back, I scratch yours"   var mı yok mu bu işte. Oyunun mu bilimin mi kuralı bu. Eleştir. Yahu bu mümkün değil! Eleştirmek düşünmek ister. Düşünmek ise bir yetenek. Reprodüksiyonistlerin kaçında var bu yetenek? "Koklamak en iyi yetenek" ki atıf alacak kervana katılasın. Koklamaya devam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder