Öne Çıkan Yayın

Çocuklarıma öğütler...

Karşısındakinde gördüğün suç, sendeki suçun cinsindendir. Önce o huyu kendi tabiatından atman gerek. Sendeki çirkin huy, sana onda göründü. ...

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Cahil Cesareti: Dunning-Kruger Etkisi

Hep merak eder dururdum hafif olan neden çabuk yükselir (zavallı dolu buğdayın boynu niye bükük) diye. Meğer bilimsel bir açıklaması da varmış bu işin.

İş hayatında "kifayetsiz muhteris" diye adlandırdığımız, ne bilgi, ne tecrübe, ne de yöneticilik vasıfları yeterli; ancak üst yönetimin yetkilerle donattığı hırslı yöneticilerle mutlaka çalışacaksınız. Belki de hala çalışıyor ve üst yönetimin bunlara nasıl göz yumduğunu, bu kişilerin de nasıl böylesine kabul görüp de bu kadar yetkiyle donatıldıklarını merak ediyorsunuz. Dunning - Kruger Etkisi bilimsel ve akademik bir çalışma olarak yeterli bir açıklama olacaktır.*

Cornell Üniversitesi’nde 45 öğrenciye bir test yapılıyor. Öğrencilere çeşitli sorular yöneltilip, ardından öğrencilerden “testin sonucunda ne kadar başarılı olacaklarını tahmin etmeleri” isteniyor.**

En başarısızlar; -yani sadece yüzde 10 ve daha az doğru cevap verenler-, testin yüzde 60’ına doğru cevap verdiklerini; eğer iyi günlerinde olsalar idi yüzde 70’ine ulaşabileceklerini söylüyor.

Psikoloji bu bilinçsizliği, “kendi kendini değerlendirme yeteneksizliğine” bağlıyor.

Yani…

İşinde çok iyi olduğuna inanan “yetersiz”; kendini ve yaptıklarını övmekten; her işte öne çıkmaktan; haddi olmayan görevlere talip olmaktan en küçük bir rahatsızlık duymuyor. Aksine bunu bir “hak” biliyor!..

Cornell Üniversitesi’nden iki uzman psikolog; Justin Kruger ve David Dunning “Dunning-Kruger Etkisi” adıyla literatüre geçen ve 2000 yılında kendilerine Nobel Ödülü getiren teorileri bize yabancı değil:

Justin Kruger ve David Dunning’in teorileri özetle şunu diyor:

“Cehalet; gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır!”

Yani:
- Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.

Yani:
- Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.

Yani:
- Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan acizdirler.

Peki…

ya Peter Prensibi: Her çalışan, iş ortamında yetersiz olduğu noktaya kadar yükselir, der. Bunun doğal sonucu olarak, yüksek makamlar daima yetersiz insanlar tarafından işgal edilir*. (pek inandırıcı değil mi desem)

Sonuçta, "kifayetsiz muhterisler" her zaman ve her yerde daha hızlı yükselecekler ve daha yukarılara çıkacaklardır. Yanılıyor muyum?  Mesela...


  • Çok gürültü patırtı eden, çok şey yapıyormuş havası estiren. 
  • Koridorlarda hızlı hızlı, düşünceli edayla yürüyen
  • Ne olursa olsun, hazırlıklıymış, olacakları önceden biliyormuş gibi davranan.
  • Üstlerine karşı son derece kibar; altındakilere (özellikle de en çok ihtiyaç duyduklarına) kötü muamele eden. 
  • Astlarına kimin üst olduğunu hatırlatmayı seven. 
  • İlk denemede başarılı olamazsa, başarısızlığının belgelerini yok etmeyi unutmayan. 
  • Talimatlarını Post-it ile, e-postayla veren böylece astlarıyla yüzleşmekten kaçan.
  •  Toplantılarda son sözü mutlaka o söyler, gerekirse başkasının sözünü tekrarlamak pahasına.
Var mı böyleleri iş yerinizde. Hadi canım ordan.


Bulundukları ortama külliyen zarar veren bu "kifayetsiz muhterisler"le mücadele etmenin tek yolu, biraz sabır ve en çok da bilgi ve tecrübe sahibi olmaktır.

*Alıntı: http://blog.milliyet.com.tr/dunning-kruger-etkisi/Blog/?BlogNo=229029
**Alıntı: Soner Yalçın, 15.08.2014

Bitmeyince bitmiyor

Onca olan bitenden sonra, başka bir ülkenin 10 yılda yaşayacaklarını bir günde yaşıyor olmamıza rağmen hala bitmiyoruz ya. Kendimize şaşırıp kalıyorum.

Sanırım bitemeyecek bir türüz. Neden mi? İşte nedeni:


  • Kırılmış sabunları biriktirip, birleştirip yeniden kullanan
  • Bitmiş şampuan şişesine su ekleyip, yeniden kullanan
  • Tükenmiş tükenmez kaleme, arkasından, önünden "hohlayıp" yeniden yazmasını sağlayan
  • İyice kısalmış kurşun kaleme mucit macitlik yapıp  fosforlu kalem arkalığı takarak kullanan
  • Bitmiş tüpü sallayan, yana yatıran
  • Kullanılmış çayı güneşte kurutup tekrar kullanan
  • Kayışı atmış motora lastik çorap takan
  • Köpük sabun kabına normal sıvı sabun koyup onu köpürten
  • Eskimiş pantolonu dizlerinden kesip, şorta dönüştürerek moda estiren
  • Gazete almadan başkasının gazetesine ilişip sonunda adamın elinden gazetesini alan
  • Diş macununa olmadık işlevler yükleyen
  • Dine davet için kedicik kullanan
  • Damacanayla aşk yaşayan
  • Hak aramak için yola çıkıp, hakkını unutan
  • Emniyet kemeri takmayan ama onun sesini kapatmanın yolunu bulan
  • Cinlik namına olmadık taklalar atan
  • Okumayan ama en okumuştan daha fazla konuşmaya hevesli olan
  • İki şeritli yola beş aracı yan yana sokan
  • Araba vizelerinde yangın tüpünü yandaki araçtan ödünç alan
  • Günlük kullandığı çorabın kirliliğini koklayarak anlayan
  • Arabasında hem ilk yardım çantası hemde çivili sopa taşıyan
  • Arabayı yol ve park varken kaldırıma bırakan
  • Kim o? sorusuna "ben" diyen
  • Zor yetiştiği halde doktor döven, öldüren
  • Her sıkıştıkça "Devlet" bize yardım etsin diyen
  • Nerelisin sorusunu icat edip bir de arkasından içinden mi diye soran
  • Son model bavula açılmasın diye ip saran
  • Rüşvetten sonra helallik isteyen
  • Sırtı kaşındığında duvarın köşesine hart-hurt süren
  • Din-ahlak derken porno sitesi ziyaretçiliğinde birinciliği hiçbir ülkeye kaptırmayan
  • Mayo yoksa illada beyaz donla denize giren
  • Sırada kaynak yapan
  • Kulak çöpü yoksa örgü şişi kullanan
  • Mercimekten köfte, bezelyeden antep fıstığı yapan
  • Kafasına kuş pislerse şans oyunu oynayan
  • Yer vermemek için uyuyor numarası yapan
  • Aynı denize hem işeyen hem o denizden balık tutup yiyebilen
  • Lokmanın sonuna ayranın son yudumunu denk getiren
  • Hiç fırçalamadığı dişini dişçiye giderken ayıp olmasın diye fırçalayan...

Bitmeden küllerden yeniden doğarız, sorun yok.








9 Ağustos 2014 Cumartesi

Oyun bitince şah da piyon da aynı kutuda!

Uysallıkla cevvallik arasında bir seçim yapmak zorunda mıyız? Centaur ya da Pan lar gibi yarı yarı olamaz mı bu iş? O zaman hangi yarı baş olacak sorunu karşısında şaşırabilir insan. Nereden geldi bu konu? Gerçekte her gün farklı şeyler yaşandığı gibi görünse de temelde her gün aynı. Ne olduğunu bilmemek... Çok sonradan anlıyor insan nedeni ve nasılı. 

Karşımda lisans sonrası eğitimine devam ettiğini düşünen adaylar var. Düşünen diyorum çünkü bana göre devam edemiyor, ediyormuş simulasyonunda. Ruh yok, enerji eksilerde. Kendiyle beraber gelecekteki işverenlerini, onun gevşekliğine katlanan ailesini ve de en önemlisi onun sözde uzmanlığından faydalanacak diğerlerini kandırıyor. Yook, kandırmıyor, özür dilerim. Eksik bilgi veriyor. Oyun bitince şah da piyon da aynı kutuya girer, diyor. Nasıl olsa suçlanacak daha büyük suçlular var. Eğitim sistemi iyi değildi, hocalar işlerini düzgün yapmıyordu filan...

Yüksek lisans diploman olsa ne olur? İki elinle bir işi düzeltemedikten sonra, olmasa ne olur! Siz "paper" yapmayı uzmanlık yolunun mihenk taşı olarak görmeye devam edin ki siz de sizden sonrakilere sadece "kağıttan ibaret" yüksek lisans yaptırın. Kağıttan kaplan gibi. 

Rezaletin ötesi ise yağdanlık. Düşünün, Alaaddin ve Cin karşılıklı oturmuş aynı lambayı elleriyle yağlıyor. Özür dilerim, lamba boş, içinden bir ...k çıkmaz ki! Dersine giren hocaya ilah muamelesi, dersine girmeyen hocaya Olimposun laneti. Bittiğinde, giren hocaya da yıllar sürecek serinkanlı sinkaf. 

Tez bitti kelimesine ise illet ötesi oluyorum. Tez bittiyse eğer o zaman sen bir tez öne süremedin birader.
Tez tamamlandığından başlar onun hayatı. Dış gebelik gibi çoğu tezler. Ömrü yok, yanlış yerde bitiyor. Pardon ekemedin ki bitsin. Nasıl başlasın ve yeşersin tez?

Bu gözler neler gördü. Yarıdan fazlası kopyala-yapıştırlar, danışmanın öğrenciyi tez savunmasında merhabaladığı tezler, mutfak yönetmeden şef olan şefler, incir reçeli damlayan tezler ve ünvanlar. Neler neler... 

Sonrasında da lütfen neden böyleyiz diye suçlu aramayın, bana hiç sormayın. Zaten bilmem, profesör hiç değilim. 

Olamadığınız bir şeyi olmuş göstermek için harcanan çabaya yazık. Kabullenmeyle başlıyor her terapi. Sadece kabullenmekle. Deneyin yeter, herkes her şey olamaz. Fıtrata ters.