Öne Çıkan Yayın

Çocuklarıma öğütler...

Karşısındakinde gördüğün suç, sendeki suçun cinsindendir. Önce o huyu kendi tabiatından atman gerek. Sendeki çirkin huy, sana onda göründü. ...

26 Nisan 2015 Pazar

Çiko

Adı çiko...

Aslında çelimsiz, iskeletor ama gayretkeşliğine şapka çıkarıyorum. Dünyayla en önemli bağı gagası.  Sürekli bir araştırma halinde. Kah kafanızda kah bilgisayarın üstünde.  Lüksü yok sadece gagasına hizmet eden şeyler olsun yeter.  Temizlenmeye bayılıyor ve inanılmaz şekilde akıllı. Hani "kuş beyinli" deniliyor ya.  İnanmıyorum artık ben bu söze.  Hemen hemen her şeyi hatırlıyor.  Seni nasıl rahatsız edeceğini iyi biliyor. Bahsettiğim 30-40 gramlık bir muhabbet kuşu. Banyo yapmaya ve temizliğine önem veriyor. Üzülürdüm kafes de kalıyor diye, sonradan anladım aslında kafesin dışının bir kafes olduğunu. Oysaki evinde ne kadar huzurlu. Yeniliğe senden benden açık. Kıyafet, yiyecek, oyuncak tam bir merak deposu. Ne kadar benzerlik var insanla çiko arasında. Değiştiremeyeceğini ve değişmeyeceğini biliyor, nafile çabadan uzak hayat bir gündür o da bugündür diyor...

21 Nisan 2015 Salı

Kötüğünün ziyareti ansız olur

Kötülük bir gün hepimizi, sizi de ziyaret edebilir…


Mesaj ulaştıran tüm araçlar rutine bağlamış.  Kötülük icra edildikten sonra kötü yakalanıyor. Yanında polis kameralar kötü ve kötüyü yakalayanı doğru açıdan çekmenin derdinde.  Biri öylesine soruyor “… Pişman mısın?”.  Pişman mı acaba diye yüzde bir işaret arıyor insan… Kimi anında  kameramana saldırıyor, kimi muhabire. Ama tavır rutin.  Ya salınacağını bilen pişmiş kelle, yaptığından mağrur bir dik baş tutuşu, ya da öfkesi burnunda nereye saldıracağını bilmeyen yeni hedef arayan birisi.


Adamın doğasında bir kere yaptığı kötülüğü kötülük olarak görmeme var, neden pişman olsun. Kötülüğünü örten kendine göre bir gerekçesi muhakkak var. Yaptığı iş kendine kötü görünmeyene bu kötü demekle bunu kabul etmesi zor. Hatta, kötülükten övünmezse şaşmayın. 


Aslında kötülük esiri olanların ortak bir noktası var…İnkaaaar, savunma ve sonra saldırı.  Sorumluluğu başkasının üzerine atarlar. Kötülerin ortakları vardır böylelikle her zaman yanlarında topun ağzına konacak birileri bulunur. Bunlar, birbirlerinin başkaları tarafından bilinmesini istemedikleri mahrem bilgilere sahip oldukları için birbirlerine yaslanırlar.  Aslında kendilerine en zararı verecek kişide kötülükteki ortaklarıdır. 


Kötülüğe nasıl başlar insan…Ufaktan ufaktan.  Engel yaşamazsa kötülüğün derecesi ve şekli değişebilir. Tipik özellikleri arasında sevgisiz olmaları, zarar verdiklerinin yerine kendilerini koyamamaları, hatasız olduklarına inanmaları.


Kötülük yaparken aslında ne kadar gizlide kalmak isteseler de bir yandan yaptıklarının bilinmesinden haz alırlar. 


Sonları yok mudur bunların. Elbette…Kolay çözülürler…

Ancak kötü bir haberim var. Zalim ve kurban arasındaki korelasyonun %30 civarında olduğunu bulan bir meslektaşım var. Yani her mazlum kurban bir gün zalime dönüşebilir.  

O zaman daha çok pişmiş kelle görecek gibiyiz.

6 Nisan 2015 Pazartesi

Çalışılmış başarısızlık

Anlamaya çalışma işini bir kenara bırakalı çok oldu...Ama hala kırıntılardan olsa gerek kendimi neden böyle oluyor sorusu üzerinde düşünürken yakalıyorum. Herhalde daha tam dönüşemedim.  Birkaç nöron daha koptuğunda diğerleriyle mükemmel  benzer bir kopya olacağım..O zaman hayat daha rahat geçecek herhalde.  Sonuçlar üzerinde gidecek olursam bu kadar "kötü" haber, durum, yorum, analiz, gidişat vb tesadüfi olamaz diye düşünüyorum. Burada "çalışılmış başarısızlık" unsuru devreden hiç çıkmayacak mı? Bu kadar kötü sonuç kader olamaz sanırım, istem dışı ortaya da çıkamaz. İstiyoruz bunu ve sonuna kadar da hak ediyoruz.