Öne Çıkan Yayın

Çocuklarıma öğütler...

Karşısındakinde gördüğün suç, sendeki suçun cinsindendir. Önce o huyu kendi tabiatından atman gerek. Sendeki çirkin huy, sana onda göründü. ...

24 Haziran 2014 Salı

Hayatın akışına ters durumlar...

Hayatın normal bir akışı, doğanın esası, eşyanın bir tabiatı var değil mi?

Asıl olan eşyanın tabiatına, hayatın normal akışına ters olan durumların normale aykırı durumlar olarak algılanıp tepki verilmesi değil mi?

Peki veriliyor mu?

Kocaman hayır.

Ne oldu da böylesine ters durumları doğru algılamaya evrildik.

Ter dökmeden, emek harcamadan para, mevki vb kazanımlar. Normal!
Doktorasından sonra yıllardır kadro verilmeyen araştırma görevliliği. A normal!

Kopyadan mezuniyet. Normal!
Birinciliğin elden alınması. Anormal!

Derse kendi yerine başkasını sokmak. Normal!
Derse girdiği için ceza almak. Anormal!

Mevzuata aykırı uygulamalar. Normal!
Kırmızı ışıkta durmak. Anormal!

Üstünlerin hukuku. Normal!
Hukuğun üstünlüğü. Anormal!

Yaya kaldırımına park. Normal!
Kaldırımda yürümek. Anormal!

Araya birilerini sokarak unvan almak. Normal!
3 doçentlik eserle kalmak, atanmamak. Anormal!

İlgilenmeden yönetmek. Normal!
Adam gibi yönetmek. Anormal!

İhanet. Normal.
Sadakat anormal!

Diğerine tertip. Normal!
Düelloya davet. Anormal!

İntihal. Normal!
Kaynaksız eser  üretmek. Anormal!

Yolda yürürken kafana balkon düşmesi. Normal!
Eceliyle ölmek. Anormal!

Serseri kurşun. Normal!
Sapa sağlam görevden dönmek. Anormal!

Şişmanlayarak askerden yırtmak. Normal!
Vefa göstermeden terk etmek. Normal!
Buruşturup atmak. Normal!
Tükürdüğünü yalamak. Normal!
Hep kendini düşünmek. Normal!

Aman, kime ne?

Gayet normal!



20 Haziran 2014 Cuma

Cesaret

Hata yapmamak mümkün mü?
Hiç de kolay bir iş değil.
Peki, hatadan dönmek mümkün mü?
Varsa erdem, pek tabi ki.

Nasıl hatadan dönebilir insan?
Nefsinde en az bir mertebe ilerleyerek.
Hatada katkısının olduğunu görerek, kabul ederek.
Ancak böylece, kendini affedebilir insan.

İnat etsen, hep "ben ben" desen n'olcak?
Sonra göçer-konar gibi yaşayacak
Halini-vaktini bir gün gelecek kimse sormayacak
Yalnızlık seni sonsuz kuşatacak.

Kırdın, döktün de zafer mi kazandın?
Bak sonunda tek başına kaldın.
Uçmaz geçmez diyardaki
Diğerlerinin eline, ağzına baktın.

Sorarım sana, değdi mi?
Oysaki beklenen sadece bir adım cesaretti.
Hatadan dönmek erdemdi.
Ne oldu da dönmedin, dönemedin.








18 Haziran 2014 Çarşamba

Akıl fukara olunca fikir biraz ukala oluyor...

Sürekli düşünmek iyiye işaret değil.

Ancak, sorunlar kartopu gibi başlayıp çığa dönüşüyorsa, mızrak çuvala nasıl sığar? Doluya koysan almaz, boş ise dolmaz. Demek ki düşünmeden olmaz. Bir kısır döngü ki yüzyıl daha sürer.

İçinde bulunduğumuz turizm camiasında nitelik her alanda ciddi sorun. Hem eğitim ayağında hem de sektörün bizzat kendisinde.

Girdi kaliteli olursa çıktı da kaliteli olur. Boş laf gibi geliyor artık. Çünkü, girdi kaliteli gelse de ona şekil verecek "tezgahta" problem var. Girdinin niteliği de bozulur maazallah!

Ne tür unsurlar öğrencinin yeteneklerini daha iyi besler? 25 yaşında Genel Müdür olanların sıklaştığı bir dönem bu.  Daha yüksek maaş, yetki, sorumluluk, yükselme... Kalıcı değil ki hiçbiri! Yükseklerde rüzgarlar daha bir sert esiyorken, geri dönüşü yokken, bunların hiçbiri kalıcı değil iken, olgunlaşmadan nasıl idarecilik yapabilir insan?

İdareten idarecilik mi yoksa? Akıl fukara olunca fikir biraz ukala oluyor gibi, kusura bakmayın.

Daha önceden de işaret ettiğimiz bir husus mesleğin en öne çıkan yanının iletişim olduğu. İletemiyorsan yoksun işte. İletmek için "vurgulu, burgulu" konuşmaya ihtiyaç yok.


10 Haziran 2014 Salı

Alt-üst olmak korkusu



Meslektaşımdan sürekli duyar dururdum:


"Düzenim bozulur hayatım altüst olur diye endişe etme",

nereden bilebilirsin hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını? (Mevlana).


Çok yerinde ve yüzyıllar sonra bile gerçekliği ve geçerliğini koruyan bir ifade. Çoğu zaman başını kuma sokma davranışıyla eşdeğer yersiz bir endişe. Bekleyerek korunmuyor ki meret. Korunması gerekiyorsa o zaman mücadeleyi kesin gerektiriyor.


Yıllar önce bir derste izletilen bir videoda ormana dışarıdan bir müdahale olmadığında bir süre içinde ormanın boşluğu doldurduğunu, ancak müdahale edilmesiyle boşluk alanların boş kaldığını izlemiştim. Boşluk bırakılırsa doluyor zaten. Böyleyse mesele boş bırakmaya ya da boş vermeye, ancak o boşluktan tamamen vazgeçme durumunda karar vermeli insan. Bazen boşluk ya da hiçlik, dolu görünümlü boştan daha evla, mesela.


İyi de en güzel gün hangi gün?

Yaşadığın gün:)

3 Haziran 2014 Salı

Geleceği beklemek

Gelecek, seni bekletmeden gelecekse
Bekleme gelmeyecek!
Biliyor ki,
Geldiğine değmeyecek.

Peki... bekleyecek mi gelecek?
Belli ki, bekledikçe acı verecek.
Çabuk gelse de geç kalsa da , nasılsa üzecek!
Bekleme değmez, gelmeyecek.

Dünden farkı nedir bugünün?
Gelecekten bir günse
Geldi ve geçtiyse
Farkı var mıdır dünün, bugünün?

Görmeden beklemek,
Beklemenin en acısı.
Beklemeden bulmak ise,
Feleğin müzmin şakası.

Hazırlan rahatlamaya
Çekmeceleri boşaltmaya
Yeniden dolmasını istiyorsan eğer
Bıkmadan kainata kulak ver!