Öne Çıkan Yayın

Çocuklarıma öğütler...

Karşısındakinde gördüğün suç, sendeki suçun cinsindendir. Önce o huyu kendi tabiatından atman gerek. Sendeki çirkin huy, sana onda göründü. ...

9 Ağustos 2014 Cumartesi

Oyun bitince şah da piyon da aynı kutuda!

Uysallıkla cevvallik arasında bir seçim yapmak zorunda mıyız? Centaur ya da Pan lar gibi yarı yarı olamaz mı bu iş? O zaman hangi yarı baş olacak sorunu karşısında şaşırabilir insan. Nereden geldi bu konu? Gerçekte her gün farklı şeyler yaşandığı gibi görünse de temelde her gün aynı. Ne olduğunu bilmemek... Çok sonradan anlıyor insan nedeni ve nasılı. 

Karşımda lisans sonrası eğitimine devam ettiğini düşünen adaylar var. Düşünen diyorum çünkü bana göre devam edemiyor, ediyormuş simulasyonunda. Ruh yok, enerji eksilerde. Kendiyle beraber gelecekteki işverenlerini, onun gevşekliğine katlanan ailesini ve de en önemlisi onun sözde uzmanlığından faydalanacak diğerlerini kandırıyor. Yook, kandırmıyor, özür dilerim. Eksik bilgi veriyor. Oyun bitince şah da piyon da aynı kutuya girer, diyor. Nasıl olsa suçlanacak daha büyük suçlular var. Eğitim sistemi iyi değildi, hocalar işlerini düzgün yapmıyordu filan...

Yüksek lisans diploman olsa ne olur? İki elinle bir işi düzeltemedikten sonra, olmasa ne olur! Siz "paper" yapmayı uzmanlık yolunun mihenk taşı olarak görmeye devam edin ki siz de sizden sonrakilere sadece "kağıttan ibaret" yüksek lisans yaptırın. Kağıttan kaplan gibi. 

Rezaletin ötesi ise yağdanlık. Düşünün, Alaaddin ve Cin karşılıklı oturmuş aynı lambayı elleriyle yağlıyor. Özür dilerim, lamba boş, içinden bir ...k çıkmaz ki! Dersine giren hocaya ilah muamelesi, dersine girmeyen hocaya Olimposun laneti. Bittiğinde, giren hocaya da yıllar sürecek serinkanlı sinkaf. 

Tez bitti kelimesine ise illet ötesi oluyorum. Tez bittiyse eğer o zaman sen bir tez öne süremedin birader.
Tez tamamlandığından başlar onun hayatı. Dış gebelik gibi çoğu tezler. Ömrü yok, yanlış yerde bitiyor. Pardon ekemedin ki bitsin. Nasıl başlasın ve yeşersin tez?

Bu gözler neler gördü. Yarıdan fazlası kopyala-yapıştırlar, danışmanın öğrenciyi tez savunmasında merhabaladığı tezler, mutfak yönetmeden şef olan şefler, incir reçeli damlayan tezler ve ünvanlar. Neler neler... 

Sonrasında da lütfen neden böyleyiz diye suçlu aramayın, bana hiç sormayın. Zaten bilmem, profesör hiç değilim. 

Olamadığınız bir şeyi olmuş göstermek için harcanan çabaya yazık. Kabullenmeyle başlıyor her terapi. Sadece kabullenmekle. Deneyin yeter, herkes her şey olamaz. Fıtrata ters.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder